Her kim Aşure gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder." [Hadis-i şerif]
Aşure, çorbaların en güzeli, en tatlısı, en bereketlisi... "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır. Allah Teâlâ'nın ayı, günü, yılı olmaz fakat rahmetine ermenin önemli fırsat olduğu için Peygamber Efendimiz (sav) böyle buyurmuşlardır. Aşure gününün Allah'ın katında önemli bir yeri vardır. Aşure günü Muharrem ayının 10. günüdür. Kelime karşılığı on veya onuncu anlama gelmektedir.
Kuranda ise Fecr suresinin ilk ayetlerinde "And olsun ki Muharrem ayının ilk on gecesine" diye geçmektedir. Muharrem ayının 10. günü oruç tutularak aşure pişirmek adet olmuştur.
Aşure'nin hikâyesi
Aşure pişirmek Osmanlıdan sonra daha önem kazanmıştır. Nuh peygamber zamanından geldiği de bilinmektedir. Herkes aşurenin varoluş hikâyesinin Hz. Nuh tufanı ile başladığını bilmektedir. Hz. Nuh, Hz. İdris peygamberden sonra kavmine gönderilen peygamberden biridir. Aşurenin hikâyesi ise şu kıssaya dayanmaktadır: