AHMET HAŞİM'in bu muhteşem yazısı; Dergah Dergisinde (1921) yayınlanmış ve yazarın 1928de yayınlanan Gurebahanei Laklakan kitabına alınmıştır. Bu yazı, edebiyatımızın (ve sosyolojimizin) klasiklerindendir; Batılılaşma tarihimizin en anlamlı ama en hazin göstergelerinden birisidir.
MÜSLÜMAN SAATİ
İstanbul'u yenileştiren ve yerlisini şaşırtan istilâların en gizlisi ve en tesirlisi yabancı saatlerin hayatımıza girişi oldu. "Saat"ten kastımız, zamanı ölçen âlet değil, fakat bizzat zamandır.
Eskiden kendimize göre yaşayışımız, düşünüşümüz, giyinişimiz ve kendimize göre, dinden, ırktan ve an’aneden (gelenekten) hayat alan bir zevkimiz olduğu gibi, bu üslub-ı hayata göre de "saat"lerimiz ve "gün"lerimiz vardı. Müslüman gününün başlangıcını şafağın parıltıları ve nihayetini akşamın ziyaları (ışıkları) tayin eder. Madenden sağlam kapaklar altında mahfuz (saklı) tutulan