Müslüman, inkar ve sapıklığın dışında her durumda Allaha hamd eder.
Hayatının örnek ve önder insanı olan Allah Rasülüne salavata devam eder.
O yolda yürüyen her Müslüman'a selam eder, övülmeye layık olanları taltif eder.
Yerilmeye layık olanları da yerilmekten övülmeye layık hale getirir.
Kadın erkek yedi milyar insanı bir tarağın dişleri gibi denk kabul eder.
Kula kul olmayı en büyü suç bilir ve ona karşı mücadele eder.
Kitaplar içinden ilk önce Kur'an ve sünneti öğrenir ve ona göre yaşamaya çalışır.
Halk arasında dolaşan batıl inançları bilir ve halkı korumaya çalışır.
Atasözleri ve deyimleri de öğrendikten sonra Kur'an ve sünneti esas alarak, atasözü ve deyimlerden yardım alarak, sözün içine biraz da espri katarak anlaşılır ve çağdaş bir dille İslamı insanlara anlatır.
Teninde, elbisesinde, evinde, iş yerinde haksız yere kazanılmış kul hakkının olmamasına çok dikkat eder.
Övülmek veya yerilmek aklına gelmeden doğru bildiğini yapar, ardına bakmadan alkışları da duymadan ikinci doğru işine başlar.
Önüne çıkan engelleri aşmasını bilir.
Engeli engel olarak değil, aşılması gereken tepe olarak görür.
Terazinin iki diline iki ayağını basıp ikisini de dengede tutan değil, inandığı tarafa bütün varlığını koyan adamdır.
Çatlamayan bir sabır taşına sahiptir.
Attığı her adımın sevabı olduğundan başarısızlık onun kitabında yoktur.
Hedef rahmet ve cennettir. Dünya ise bu yolda durak yerlerinden biridir.
Cesurdur. Tek kişilik ordudur.
Cemaatleşerek aslanlar ordusu meydana getirmek için çalışır.
Hayal kırıklığına uğrasa o kimseyi kırmaz.
Yedi milyardan biri olduğunu bilir ve "Ben merkezli" olmaz.
Yedi milyar çiçekten bir çiçektir ama bulunduğu yerde görevini yapmakla mükellef olduğunu bilir.
Tevazuda toprak gibidir, havayı solur, güneşi emer, çamuru yer ama çiçek olarak sunar.
Empati, sempati, zarafet ve nezaketi karıştırıp öyle çıkar insanların huzuruna.
Allah'tan korktuğundan kullara korku kalmamıştır.
Canını ve malını bu yola koyduğundan "Fedakarlık" yapacak bir şeyi kalmamıştır.
Çalışkan ve hırslıdır.
Güç ve başarısı için alkış beklemez. Alkışlarlarsa şımarmaz.
Mazlum duruma düşse sızlanmaz, zalime haddini bildirecek fırsatı bulsa haddi aşmaz.
Gözyaşını içine akıtır.
Övülse yüzü kızarır.
Eleştirildiğinde öfkelenmez.
Eklenti yapar, beklenti yapmaz.
Olmayacak şeyleri umut etmediğinden yıkıma uğramaz.
Hiçbir zaman insanları kandırmaz.
İkiyüzlü davranmaz.
Kadir kıymet bilir.
Kendisini sorgular.
Eyyamcı değildir.
Ufku hem altı yöne açıktır hem de kendi iç denizlerine açıktır.
Yeni gelişmeler onun için karanfil kokulu seher yeli gibidir.
"Yeniliğe açıktır" sözü onun için aşağılayıcı bir sözdür.
Oyunbozanlık yapmaz. O hep yapıcıdır.
Bilgisizliğin ağırlığıyla ezileceğinden korkarak, bilgiyle hafiflemeye ve uçmaya yönelir.
Gözetildiğini bilir. Dostlarını korur, gözetir.
Düşmanlarını gözetim altında tutar.
Sevdiklerine sevdiğini bir şekilde bildirir.
Daima hakkın ve haklının yanında yer alır.
En hakiki dostun Allah olduğunu bilir.
Allah dostlarını da dost edinir.
İman eden, imanında samimi olan herkesi Allah dostu olarak görür.
Çevresini iyi tanır. İyilerin, güzellerin, cömertlerin, alimlerin, nerede ne iş yaptığını bilir ve gücü yettiğince onlara yardımcı olur.
İnkarcılığı yayan, kötülük yapan, zarar veren, rahatsız edenleri de tanır ve kanser hastalığından, Aids ten daha tehlikeli hastalığa yakalanan bu insanları tedavi ettirir.
Yolcunun yoldaşı, gariplerin arkadaşı, hastaların ilacı, kimsesizlerin kimsesi olur.
Mahmet TOPTAŞ
http://www.milligazete.com.tr/makale/sahsiyetli-muslumanin-ozellikleri-1-183832.htm
