Makam-mevki için yanıp tutuşan bir zavallı, Sultan Zengi'ye yalakalık yapıp duruyormuş.
O kadar yalakalık yapmış ki, Sultan Zengi, ya mayıştığından ya da bezdiğinden, adamı lütf-ü şahaneye boğmuş.
Ona ipek elbiseler, bol miktarda altın ve mühim bir devlet görevi vermiş.
Adam bayram etmiş tabii.
Ne var ki göreve başlamasıyla görevi bırakması bir olmuş.
Üzerindeki ipek elbiseleri çıkarıp parçalamış, altınları yoksullara dağıtmış ve makama mevkie sırtını dönüp güle oynaya çöle gitmiş.
Çölde tarifi imkânsız bir neşe içinde hoplayıp zıpladığını gören bir arkadaşı, ona, “Ne oldu sana? Uğrunda defalarca etek öptüğün şeyleri niye bıraktın?” diye sormuş.