KERAHAT VAKİTLERİ

Perşembe, 28 Mart 2024 09:22 Ahmet Türkan
Yazdır

Kerahat vakitleri beş tanedir:

  1. Güneş doğduktan sonra bir mızrak boyu yükselmesine kadar olan vakittir. (45 dk.)

  2. İstivâ vaktidir. Yani güneşin tam tepeye gelip tam zevâl (doğudan batıya doğru kayma) anında bulunduğu vakittir.

  3. Güneşin sararmasından, gözleri kamaştırmaz bir hale geldiğinden battığı zamana kadar olan vakittir.

  4. Şafağın doğmasından güneşin doğacağı zamana kadar olan vakittir. (Sabah namazı vakti)

  5. İkindi namazı kılındıktan sonra güneşin sararmasına, gözleri kamaştıramaz bir hale gelmesine kadar olan vakittir.

Bu ilk üç kerahat vaktinde kazaya kalmış farz namaz, vitir gibi bir vâcip namaz, hazırlanmış bir cenaze namazı kılınamaz ve tilavet secdesi yapılamaz. Aksi takdirde iadeleri lâzım gelir. Ayrıca bu ilk üç vakitte nafile namaz da kılınamaz. Fakat kılınacak olursa, sahih olup iadesi gerekmez. Yine de bu vakitlerde nafile namaz kılmamak, başlanırsa da bozup kerahat vaktinden sonra kaza etmek daha fazîletlidir.

Son iki kerahat vaktinde ise yalnızca nafile namaz kılınmaz. Bu iki vakitten birinde başlanılmış olan bir nafile namazı, kerahatten kurtulması için bozulursa daha sonra kazası lâzım gelir.

Peki kerahat vakitlerinde, vaktin farzı kılınabilir mi?

Zaten ilk iki vakit, herhangi bir namazın vakti değildir. Yani güneşin doğmasıyla birlikte sabah namazının vakti çıkarken yeni bir namazın vakti girmemektedir. İstivâ vakti de aynı şekilde bir namaz vaktine dâhil değildir. Bundan istisna sadece günün ikindi namazının farzıdır. Güneşin batışına yakın veya batışı halinde yalnız o günün ikindi namazı kılınabilir. Fakat başka bir günün kazaya kalmış olan ikindi namazı kılınamaz. Ayrıca bir kimsenin ikindi namazını özürsüz olarak bu kadar geciktirip kerahat vaktine bırakması günâhtır.

(Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihâli, s.214-216)