HESABA ÇEKİLMEDEN ÖNCE KENDİNİZİ HESABA ÇEKİNİZ

Cuma, 19 Nisan 2024 21:15 Ahmet Türkan
Yazdır

Adî bin Hatem (r.a.), Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz’den şöyle rivâyet eder: “Allâh (c.c.), sizin herbiriniz ile tercümansız konuşacaktır. Kişi sağına ve soluna bakacak, âhirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Önüne bakacak, karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O halde artık bir hurmanın yarısı ile de olsa, kendinizi cehennem ateşinden koruyun. Bunu da bulamayan, güzel bir söz ile kendisini korusun.”

Ebû Berza el-Eslemi (r.a.) Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in şöyle buyurduğunu söylüyor: “Kişi, ömrünü ne ile tükettiği, ne amel işlediği, malını nerede kazanıp nerelere harcadığını, vücudunu hangi gaye uğrunda çürüttüğünden sorulmadıkça mahşerdeki yerinden ayrılmaz.” Şeyh Muhammed Emin El Kürdi (r.âleyh) diyor ki: “İtikad edilmesi gerekli konulardan birisi de, kullar işledikleri amelleri ihtiva eden defterlerini aldıktan sonra Allâhü Te‘âlâ’nın onları hesaba çekmesidir. Bu ameller, ister söz, ister fiil olsun. Ayrıca bu amelleri işleyenler, Mü’min, kafir, ister insan, ister cin olsun hepsi eşittir. Yalnız Allâhü Te‘âlâ’nın istisna buyurdukları hariç.”

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: “Rabbim, benim ümmetimden yetmiş bin kişiyi ve her bin kişiye yetmiş bini ve daha sayısını bilemeyeceğim kadar çok kişiyi hesaba çekmeden ve azap görmeden cennete dahil edeceğini bana vaad buyurdular.” Bunlar hesaba çekilmeden cennete gireceklerdir.” Hz. Ömer (r.a.) şöyle buyururlar: “Hesaba çekilmeden, siz nefsinizi hesaba çekin.” Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz’in şöyle buyurdukları rivâyet edilmektedir: “Her hak sahibinin hakkı muhakkak ödenecektir. Hatta boynuzsuz koyunun hakkı, boynuzlu koyundan alınacaktır.” (Müslim)

(Mehmed Çağlayan, Ehl-i Sünnet ve Âkâidi, s.248-249)