ahmetturkan.gen.tr

Taberani'de kaydedildiğine göre; sahabeden Mikdad bin Esved şöyle anlatmıştır: Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, önemli bir iş dolayısıyla beni bir göreve göndermişti. Gidip tekrar geri dönünce bana: 'Kendini nasıl buldun?' diye sordu. Ben de: 'Neredeyse halkın benim hizmetkârım olduğu zannına kapılacaktım. Allah'a yemin ederim, bu hadiseden sonra iki kişiye dahi baş olmak istemiyorum' dedim. [Taberani]
 
Diğer bir rivayet ise şöyle aktarılmıştır: Hz. Peygamber bir kişiyi, bir askerî birliğin başına kumandan yaptı. Adam gitti. İşini bitirip geri dönünce ona: 'Sen emirliği nasıl buldun?" dedi.
 
O adam da: 'Ben kavmin bir parçası gibiydim. Bindiğim zaman biniyor, indiğim zaman iniyorlardı' dedi. Hz. Peygamber; 'Saltanat helâk kapısıdır. Ancak Allah kimi korursa o müstesnadır' buyurdu.
 
Bunun üzerine o adam: 'Allah'a yemin ederim ki, artık ne senin için, ne de başkası için vazife almayacağım' dedi. Bu söz karşısında Hz. Peygamber azı dişleri görününceye kadar tebessüm etti. [Heysemi, Taberani]
 
Hz. Ebu Bekir'in tavsiyesi...
Yusuf Kandahlevi'nin Hayat'us-Sahabe'de aktardığına göre Rafi et-Tai şöyle anlatıyor: Bir gazvede Ebu Bekir'le beraberdim. Gazveden dönünce ona: "Ey Ebu Bekir! Bana tavsiyede bulun, nasihat yap!" dedim.